PRENSİPLER – KURALLAR – KAİDELER

• Simetri, Güzelliğin ölçüsüdür.
• Boşlukta duran bir yükseklik yoktur.
• Kadınların cinse özgü stereotipleri erkeklerinkinden daha fazladır.
• Bilgenin görüşü, geçmişi, anı ve geleceği kucaklayan bir tarzdadır.
• Hödüklerden uzak dur! Hödük bilmez bilmediğini de bilmez.
• Zeka bilmek ister, buna rağmen ruh gizlenir.
• İnsanoğlunun gerçek zenginliği, algılarındaki derinlik ve genişliktir.
• O kimseye acırım ki kendisi zengin, algıları dar ve yüzeyseldir.
• En büyük yanılgımız geleceğin hep ilerleme getireceğidir.
• Tanrının bilmesi ile insanın bilmesi bir olmaz. Tanrı yarattığı için yakın olarak bilir. İnsanın varlığa ait bilgisi ise sonradan onun üzerine eğilme tarzındadır. Ve bu eğilme kendi kapasitesi ve alma gücü ile sınırlıdır.
• Gerçekler kelimelere sığmaz.

• Sarhoşluk, gerçeği hayal zevkiyle görmektir.
• Aşkın şarkısını ilkbaharda yağmurlar, kışın fırtınalar, yazın kuşlar ve böcekler, sonbaharda yapraklar söyler.
• Aşk bir resimse, fonunu tabiat oluşturur.
• Resim, renklerin söylediği bir şarkıdır.
• Tarihi inceliyorken, bir gün tarih olacağımızı hesap etmeliyiz.
• Beyan, aynı zamanda varlıkların hal diliyle konuşmasıdır.
• En tehlikeli mezhep münafıkiyyun mezhebidir.
• Öyle bak ki, ilaç ol, sevgi dol, yeme, yok etme, kıskanma, kucakla.
• Gösterişin riya olması, kişinin yaptığı işi tam yapmamasındandır.
• Renkli gözler canlılığı, hayatı ve neşeyi temsil eder. Kahverengi gözler kaosu temsil eder. Veya renkli gözler şuuru, kahverengi gözler şuuraltını temsil ederler.
• Tohumun yeşermesi için verimli toprağa ekilmesi gibi, zekanın da kendini gösterebilmesi için diğer zekaların görevi, ona koruyuculuk yapmasıdır (veya tohum toprağa, akıl diğer akıllara ekilir).

• Her kültürün ve her bedenin yarattığı bir mantık vardır.
• Büyük adamlar küçük iş yapmazlar.
• Maddenin nasıl eni, boyu, derinliği ve zamanı varsa, zeka da bu boyutları taşır.
• Üstünlük kendini gösterir, güdükler de onu kıskanır.
• Buluş, maddenin boyutlarına zekanın boyutlarını eklemektir.
• Kulak görmez, burun duymaz, göz koklamaz; cinsi zevkler beş duyu organı ile yaşanır.
• Hödüklerin arasında parıldayan bir zeka olmaktansa; parlak zekaların arasında bir mum ışığı olmayı tercih ederim.
• İnsanoğlu kendine güvenilir (sonsuza kadar güvenebileceği) mekanlar yapamamıştır. Denizde dalga, karada deprem, havada fırtına var.
• Tanrı, maddeyi hamur gibi yoğurmamıza izin vermiştir. Kah ondan ekmek yaparız, kah oyuncak; bazen de elimize yüzümüze bulaştırır komik oluruz. Bu hamuru akıl teknesinde insanca yoğurmak ancak medeniyetimizi yükseltebilir.
• Sevgilim ne güzel gözlerin, ne yumuşak ve parlak saçların var, o güzel dudaklarınla beni mutlu eden şarkılarımızı söyle; ey tabiat ne güzel pınarların ne gür, ne yeşil ormanların var; ey rüzgar ağaçlara beni mesut eden şarkılar söylet!

• Gerçek entellektüelin zeka karşısındaki tavrı teşekkür, sevgi ve ona hayran olmaktır.
• Zekayı kıskananlar gerçek bilgin olamazlar.
• Ey sevgilim beni sevginle kutsa! Sevginin aslı kutsal olandır.
• Dikkat et! Bazı şeyleri kazanırken bazı şeyleri kaybetme.
• Bencil olma! Çünkü bencilliğin körlükten farkı yoktur.
• Atın kişnemesindeki coşkuyla yaşa!
• Güzel kadınların ayak bilekleri ile soylu atların ayak bilekleri birbirine benzer.
• Ressam tablosunu yapmış; her canlı tabloyu kendine göre yorumluyor.
• Aşk ile yak Rabbim bizi ki olgunlaşalım.
• İşte en komik acınılacak şey; insanın kendisine düşman haline gelmesi!
• Rabbim analara sabır ver; çünkü en büyük acıyı onlar çeker.
• Bir ekmek ver fakire, mideleri boşken senin sevgini anlayamazlar.
• Zindan duvarlarıyla çevirmeyin beni dostlar. Ruh isterim ben ilişkide, bana bedeninizi geriyorsunuz, ne derine bakışınız var, ne anlamlı duruşunuz. Uçmuyor ruhum sizin yanınızda! Ne ötelere, ne gönüllerinize. Neden anlıyorsunuz siz? Para mı? Çıkar mı? Ne? Ve dostlar inanın böyle dostluk olmaz!

• Toplumculuk siz de bir parça ben; ben de bir parça siz bulmaktır.
• Birey olmak ancak topluma farklı bir şeyler kazandıranların hakkı olmalıdır.
• Dünyanın bütün yüzeyini kare kare okuyan optik bir okuyucum; dünyayı uzaydan geniş açıyla gören bir uydum olsun isterdim.
• Kahrolsun yeis! Yaşasın ümit!
• Bilginlere, peygamberlere, filozoflara, kahramanlara, seyyahlara selam olsun. Karanlıkta bize ışık oldular.
• Çölde bir bardak suya, bir deve yükü altın bedel olur.
• Benim padişahlığım çocukluğumdaydı. Rüyalarımda uçar, masalların içinde yaşar, hayallerimi geçek sanırdım. Ve ben çocukken padişahtım.
• Ya yazı taşa kazınmalı 5000 yıla dayanacak; ya da filozofların kitabına, akıllarda konaklayacak.
• Aşkın rengi her şeyi boyar.
• Yayı geriye doğru sürerseniz, daha ileriye gider.
• Gül bahçesinde kin olmaz.

• Tabiat gelinliğini giydiğinde birçok güzelliğe gebe kalır.
• Güzelin dikeni naz ve kaprisidir.
• Dikkat et! Sertliğin, seni değiştiremeyecek kadar olmasın.
• Taş, kemik,madenler- tarih sert şeyler üzerinden okunur.
• Kök görünmese de çiçeğin sebebidir.
• Korkusu olmayanın cesareti de olmaz.
• Ey sevgilim gel de bana ilaç ol!
• Güzeldeki şeytani ruh insanı yakar, ama feraha kavuşturmaz.
• Aşktaki büyüklük, ruhların sevişmesindendir.
• Filozoflar bilime ruh üfürürler.
• Aleme ibret gözüyle bakmayan dindar olamaz.
• Zorda sabretmeyen, ferahta iken şükretmez.
• Damla bir zerre ise de, içinde deryayı taşır.

• Dans, klasik şarkılarda güzeldir.
• Ey musikişinas, öyle bir beste yap ki içinde ay ışığı, su sesi, rüzgarların ağaçlardaki şarkısı, kar fırtınası, çiçeklerin sallanışı, kuş ve böcek sesleri olsun.
• Arı hiçbir zaman bal yaptığı peteğe zehrini dökmez.
• Cesarette bir şahin bin güvercine bedeldir.
• Gülen bir heykel, ancak her durumda gülebilir.
• Güneş önce dağlara doğar.
• Vücudunun kötü dediğine sen iyi diyemezsin.
• Balı, pis bir tepsi içinde sunma!
• Tabiat kendisine yapılanı ödetir.
• İnkar ve tasdik etsen de cazibe merkezlerinden birinin içinde olduğunu unutma.
• İnsanı, yaptıkları değil; yapamadıkları yorar.
• Her tarafı çiçeklerle donat, ama onların arasında asla bir karga olma!

• Eleştiri kuyusundan kovalarla su çek, hem başkalarını yıka, hem kendini, ama asla kuyunun içine düşme!
• Dürüst aptal, zeki sahtekar olma!
• Güzelliğe tebessümle bir selam var, o Tanrıya iletir.
• Anlayamadığım tek şey dindar geçirenlerin kul hakkını yemeleridir.
• Katrilyonlarca kar tanesinin nasıl birbirine çarpmadan yere düştüğüne hayret edip şaşmıyorsan, kendi aklına hayret edip şaşabilirsin!
• Buluş, maddenin boyutlarına zekanın boyutlarını eklemektir.
• Bir fikir, bir devrimci tarafından uygulanmışsa, artık onundur.
• Dağ, kendi büyüklüğünü denizde görür.
• Batı ile aramızdaki farklardan biri; onlar küçükleri büyük (yetişkin) görme; biz de büyükleri çocuk görme meylindeyiz.
• Bir hiçliğin ortasında herhangi bir kimlikten söz edilemez.
• Sonunda verim alınmayan her uğraş, bir yalandır.
• Önce fert ol; sonra bir grubun üyesi olursun! Sakın ikincisini birincisinden evvel yapma, ömür boyu ferdiyetini kaybedebilirsin.

• Havalı olanlar hava alır; başı yere eğik olanlar, yerden bir şey alır.
• Tanrım lütfen bende yansı!
• Sanatkarlık duygu; bilim adamlığı akıl; buluş adamlığı ise hem akıl hem duygu ister.
• Bir ruh, bir maddeye girer ve orada ışırsa buna güzellik denir (güzellik, bir ruhun bir maddeye girip oradan ışımasıdır).
• Felsefe bir beyin sporudur, dağ çıkar, denize dalar, yollar aşar, göğe çıkar, yere iner. Deneyimli olmayanlar yarı yolda kalır.
• Ekşi yoğurdun tatlı ayranı olmaz.
• Güzele bakmanın bahanesi olmaz.
• Şöhret, toplum denen denizin kabaran dalgalarında yüzmektir. Bazen gökten bir esinti, bazen de yerden bir hareket ile başlar, bunların büyüklüğüne paralel olarak da sürer.
• Merak iyi bir öğreticidir.
• Sorumlulukve hizmet duygusu öğrenme alanını derinleştirir ve genişletir.
• Demokrasilerde bilgi kuvvettir.

• Gülün dikeni kendine batmaz.
• Yukarı giden her şey, kendi meyvesi dolayısıyla boynunu büker ve yere eğilir.
• Kafasında her şey küçük olanın, kendisi asla büyük değildir.
• Su da büyük balığın masum olması mümkün mü? Hele böylesine küçük balıklar varken!
• Herkes ilişkiyi en güçlü olduğu noktadan sürdürmek ister.
• Gülde diken, dikende de gül! (dünyanın dengesini göstermektedir).
• Barınakların yükseltilmesi insanın dik durması ile birlikte elin ağza ve başa hizmet etmesinin bir yansımasıdır.
• İnsan davranışları en genelde türe özgü davranışlardır.
• Yaşantımız yarım bir daire içinde geçmektedir. Estetik duygularımızı düzenleyen bu gerçektir.
• Kanundur, anne ve baba, evlatlarını kendi anne ve babalarından daha fazla severler, bu yaşamın ileriye doğru akması için bir yoldur, prensiptir.
• Bütün fikir hayatı üç günlük açlıkta midenin içine gömülebilir.
• Delilik, fikirlerin yönünü şaşırmasıdır.

• Ciddi olurken asabi olmak! İşte Türk insanındaki eksiklik.
• Küçük sahnelerde büyük oyunlar oynuyorum,
• Sense büyük sahnelerde küçük oyunlar,
• Ah bir denk gelse büyük sahnelerde büyük oyunlar oynamak.
• Bir yanlışı üst üste üç defa yapmanın ahmaklık olduğuna kanaat getirebilirsin!
• İhanet, en güvenilen yerde başlar.
• Kök, dede ve nineyi, gövde anne ve babayı, dallar kardeşliği simgeler, doğal olarak dallar birbirinden ayrıdır (ayrılır).
• Bir böceğe bir hapishane hücresi geniş gelirken; bir insana bir evren dar gelebilir.
• Duyuş ve düşünüş tarzıdır ki bir hapishane odasını geniş; bir kainatı dar getirebilir.
• Madem bana aşıksın, o zaman kölem olacaksın!
• Aklı selimin onaylamadığı kahramanlık, aptallıktır.
• Eğitimin kalkınmaya değme noktası, elde edilen bilginin kullanılmasıdır.
• Kol kafaya tabidir.

• Madem ki hayvan gibi davranıyorsun, o halde güdüleceksin!
• Vatandaşın karındaştan ne farkı var? Hepimiz içerisinde doğup, geliştiğimiz anamız gibi sevdiğimiz, muhtaç olduğumuz vatanın yavrusu değil miyiz?
• Kolun gücü kafadan gelir, kafanın ki koldan değil!
• Tanrının eylemi, mutlak kestirime gelmez.
• Kahraman, anın teveccühleri için değil, zamanın takdiri için eylem yapandır.
• En mükemmelsin ama hiçbir zaman en mükemmeli yapamayacaksın.
• İrade; isteyip yapmak, sonra bundan mutlu olmak, istemeyip yapmamak, sonra bundan pişman olmamaktır.
• Bin yıllar, medeniyetler için; yüzyıllar toplumlar için, on yıllar fertler için.
• Hürriyet, gönül ile bedenin aynı yerde bulunması; tutsaklık gönül ile bedenin ayrı yerde bulunmasıdır.
• Şair söylemde,kahraman eylemde,alim hem söylem hem de eylemde belli olmalıdır.
• Akılcılık birinci dereceden olanlarla, ikinci dereceden olanları ayırma işidir.
• Akılcılık, uygun gücü uygun işte, uygun zamanda kullanma işidir.
• Eleştirin, onun seninle ilgili yanını düzeltmedikçe, senin için eksi bir puandır.

• Bütün bağlarım gevşedi, özgürlüğe meylettim; ama ağzımın tadı kaçtı.
• Kalkınmada büyük sayılar küçük sayıların toplamıdır.
• Akıl diğer akıllara ekilir, toplumsal zeka meydana gelir.
• Küçük adımlarla büyük adımı elde etmek! İşte eğitimin gayesi! ©Ölçüsünü aşan sevgi ve saygı ihtiyacı kesinlikle eksikliğe dalalet eder.
• Senden olanlarla, olmayanlara eşit davran! Bunu yapamıyorsan boşuna demokrasi tellalı kesilme.
• Ey devletin başı, modern bir ulus istiyorsan iletişim ve ulaşımı ucuz tut.
• Aklın başına geldi ama iş işten geçti.
• Her şey Tanrının değil miydi?
• Herkes kendi sınırlarıyla çevrilidir.
• Düzen, simetriyi aramaktır; o da bedenin simetrisindendir.
• Şiiri müzik fonunda okumayınız; çünkü şiirin kendisi musikidir.
• Birincil ihtiyaçların rolü olmaz. Yapıldığında halükarda yaşanmış demektir.

• İşte (çalışırken) ciddi ve asabi; neşeli olduğumuzda da boş vermişiz; ciddi ve neşeli çalışmak, işte tatmin ve verim!
• Kahrın bedende konakladığı yer, gırtlağın üstüdür.
• Gereksiz uğraşmalar gereksiz (çoğu zamanda da ) sahte kahramanlar yaratır.
• Hürriyet eşitsizlikle kaimdir. (Her şey ve herkes aynı faz ve düzlem içersinde bulunsaydı; hürriyeti idrak edemezdik).
• Kuş kralını kuş olmaktan kurtaran bir şey var mı?
• Tanrı (hayvanatın- insan dahil) birey olarak değil tür olarak uzun yaşamasına izin veriyor.
• Parayı bir kazanmak sanattır; bir de yeme, Allah ikisini de birden nasip ede.
• Şehirlerin anası Viyana; Ey belediye meclisleri, reislerinizi bir aylığına bu kente gönderin. Düzen, sistem, yerleşim ve fayda nasıl birleştiriliyor, gözlesinler.